BİR TÜRK
GENCİNİN ATA'YA HİTABESİ
Sevgili Atam;
Sana bu hitabeyi 33 yaşına girmiş,
Failatün, failatün, failatün,failün ölçü sistemini,
Niagara Şelalesi'nin yükseklik ve debisini,
Yes, it is a pencil demesini,
Deli İbrahim'in küpesini;
Bir bir kafama yerleştirdiler de;
Bana senin insan yönünü anlatmadılar.
Sigara tiryakisi olduğunu,
Rakı içtiğini,
Aşık olduğunu,
Evlendiğini,
Boşandığını,
Kim bilir kaç geceler savaş meydanlarında cesetlere bakıp,için için ağladığını,
Özlemlerini, hasretlerini,
Geleceği kazanmaya dair fikirlerini
Anlatmadılar.
Bana, bize, tüm dünya gençlerine bayram armağan etmiştin.
Armağanını, uygun adım
sol-sağ-sol
sol-sağ-sol Kutladık...
Kaçımızın ayağı su toplamıştı.
Kaçımız kıçına yediği sopa yüzünden altına işemiştik.
Biz bayramlarda bunalan gençlerdik.
( Ne zaman baloda smokinli fotoğrafını görsem, 19MMayıs'lara yanarım.)
Bir yandan;
Heykellerini diktik
Dağa-taşa siluetlerini çizdik,
Her kitaba, her yazıya
Mutlaka senden alıntılar yerleştirdik.
Bir yandan;
Her işin kolayına kaçtık,
Ticarette kazık attık,
Üretim yerine kopyaladık,
Bilim adamlarını sindirdik,
Aydınları yargıladık,
Yoktan yere nice vatan hainleri ürettik,
Çoktan yere nice amaçsız gençler yetiştirdik.
Zeki, çevik ve aynı zamanda düzenciydik.
Eğitimi siyasete kurban verdik,
Ekonomiyi siyasete kurban verdik,
Aydınlık olması gereken gelecekleri siyasete kurban verdik.
Varlığımız siyasi emellere armağan oldu...
Benim biricik Atam;
Biz Demokles'in kılıcını sapından değil
Keskin yanından tutmayı marifet bildik.
Senin ruhunu gıdım gıdım içtik,
Tükettik...
Tükettik...
Tükettik...
Dedemden babama, babamdan bana
Politikacı tabiriyle 'enkaz devralmış'bulunmaktayız.
Bu gidişle biz, çocuklarımıza devredecek
Enkaz bile bulamayacağız...
Türk'tük, doğruyduk, çalışkanlığımız şüpheli;
Birinci vazifemiz; Türk istiklalini ve Türk
Cumhuriyeti'ni Ilelebet
muhafaza ve müdafaa etmek,
Ülkümüz;
Yükselmek, ileri gitmekti...
Uzun bir yoldu...
Yorucu ve yıpratıcıydı...
Adidas'larımız eskidi,
McDonalds'ta mola verdik.
Belki de 'Bir Türk dünyaya bedeldir' deyişini
Biz 'Her Türk dünyaya bedeldir'anladığımız için
emanetini,
1 milyon beş yüz seksen bin kat küçültmeyi becerdik...
Verdiğin en önemli görev:
Bu ahval ve şeriat içinde dahi vazifem
Türk istiklalini ve cumhuriyetini
İlelebet muhafaza ve müdafaa etmektir,bilirim.
Muhtaç olduğum kudretin,
Sana güvenimde mevcut olduğunu belirtir,ellerinden
hasretle öperim...
baştan sonuna kadar okuyanlara teşekkürler sizler gerçek
bir ******çüsünüz bence
YER: TÜRKİYE
YIL: 1938
SAAT: 09.05
ATATÜRK ÖLÜYOR ARADAN ONLARCA YIL GEÇİYOR
YIL: 2007
ATATÜRK TEKRAR DÜNYAYA GELİYOR...
DOĞRUCA MECLİSE GİDİYOR,
MEMLEKET NASIL YÖNETİLİYOR GÖRMEK İÇİN...
MECLİS KAPISINDA CUMHURBAŞKANI, BAŞBAKAN, DEVLET BAKANLARI
KARŞILIYORLAR.
SALONDA EN ÖNE OTURTUYORLAR VE O GÜNKÜ ÜLKE SORULARI
TARTIŞILIYOR...
OTURUM BİTİYOR, ATATÜRK Ü MECLİS LOKANTASINA
GÖTÜRÜYORLAR,
YEMEKTEN SONRA OTELE GÖTÜRÜP YATIRIYORLAR....
ERTESİ SABAH OTELDEN ALMAYA GİDİYORLAR,
ATATÜRK ÜN ODASI BOMBOŞ..!!
VE MASANIN ÜZERİNDE BİR KAĞIDA YAZILMIŞ ŞU SÖZLER VAR:
'EFENDİLER...
BEN İSTANBULA GİDİYORUM,
ORDAN BİR VAPURA BİNİP TEKRAR SAMSUNA ÇIKACAĞIM.
ÇÜNKÜ, BU ÜLKENİN BİR KURTULUŞ SAVAŞINA DAHA İHTİYACI
VAR...'
BU KADAR ANLAMLI BİRŞEY DAHA YOKTUR SANIRIM
BU ÜLKEMİZ İÇİN...